Karanlıktan aydınlığa: Çatı pencereleriyle dönüştürülmüş bir ev

Karanlıktan aydınlığa: Çatı pencereleriyle dönüştürülmüş bir ev

4 dk okuma süresi
Çatı pencerelerinin altındaki rahat okuma köşesinde, koltukta oturup kitap okuyan bir kadın. | VELUX
Büyüyen bir aile, artan alan ihtiyacı ve bolca doğal ışık arzusu, Milković ailesini yeni yuvalarına taşıyan en büyük etkenlerdi. Çatı pencereleri, akıllı çözümler ve özenle tasarlanmış bir yerleşim planıyla, aydınlık ve ferah bir yaşam alanı yarattılar.

Ferah, aydınlık ve konfor için tasarlanmış bir yaşam alanı

Yeni bir ev arayışına çıkan Milković ailesi, hareketli emlak piyasasında pek çok seçeneği inceledi. En sonunda, Zagreb’in biraz dışında yer alan yepyeni bir konut projesine yönelmeye karar verdiler. İlk gezdikleri daire beklentilerini karşılamadı ama aynı mahallede karşılarına çıkan başka bir daire onları ilk bakışta etkiledi.

"Bu yeni apartman bana hemen evimi hatırlattı. Eğimli çatılar ve bol bol çatı penceresi vardı, bizi en çok bunlar etkiledi," diyor ev sahibi Iva, seçimlerinden ne kadar memnun olduklarını anlatırken.

"Burada yaşamanın o kadar çok güzel yanı var ki… Bu evde gökyüzünün altında yaşıyormuş gibi hissediyorum; yukarı baktığımda bile içim huzurla doluyor."
Iva

Gökyüzünün altında yaşıyormuş hissi veren bir ev

Yeni daireleri, sadece daha geniş değil; eğimli tavanları sayesinde adeta gökyüzüne açılıyor gibi hissettiriyor. Eğimli tavanların altındaki alan, zemin alanı gibi hesaplanmadığı için, daha uygun bir fiyata daha büyük bir ev elde edebildiler.

Çok katlı, işlevsel bir yaşam alanı

Çocuk odaları ve yemek alanı gibi temel yaşam alanları alt katta yer alırken, ebeveyn yatak odası ve banyo üst katta konumlanıyor. Evin en dikkat çekici özelliklerinden biri, 7 metre yüksekliğindeki tavanıyla etkileyici bir galeri alanı. Bu alan, hem bir çalışma köşesi hem de sıcacık bir okuma alanı olarak kullanılıyor. Tüm evi panoramik şekilde gören bu köşe, gün ışığıyla adeta ışıl ışıl.

"Yeni evimiz, önceki evimizden çok daha büyük ve iki katlı olduğu için, birden fazla yaşam alanı sunuyor. En çok da hepimizin kendine ait bir alanının ve konforunun olmasını seviyorum. Çocukların, yatak odaları ve banyolarının olduğu kendilerine ait ayrı bir alanları var. Orada özgürce oynayıp günlük rutinlerinin keyfini çıkarabiliyorlar." diyor Iva.

Evin kalbinde açık planlı bir yaşam alanı

Ailenin buluşma noktası

Daire, ailenin ortak alanı olan geniş ve ferah bir açık oturma alanıyla tasarlanmış. Bu 45 metrekarelik alan, mutfak, yemek bölümü ve oturma odasını kusursuz bir şekilde bir araya getiriyor ve böylece günlük hayatın merkezine dönüşüyor.

Iva, bu alanda hem yemek yapmaktan hem ailesiyle vakit geçirmekten hem de arkadaşlarını ağırlamaktan büyük keyif alıyor. Doğal ışıkla dolup taşan ferah atmosfer, her anı daha da özel kılıyor.

"Daireye ilk adımımı attığımda resmen ‘vay be!’ dedim. Okuma köşemin nerede olacağı hemen gözümde canlandı." diyor.

Mavi gökyüzü altında bir yaşam

Bu yeni evde yaşamak, gerçekten de gökyüzünün altında yaşıyormuş gibi hissettiriyor. Sayısız çatı penceresi sayesinde, hava kapalı olsa bile evin her köşesi gün boyu doğal ışıkla aydınlanıyor ve aile bu ferahlığın tadını çıkarıyor. Ailenin en sevdiği anlardan biri ise, sabah güneşinin tam kahvaltı vaktinde masayı aydınlatması.

 

Bitkiler için kusursuz bir alan

Bol gün ışığı, evdeki bitkilere de adeta can vermiş. Bitki tutkunu olan Iva, yeşil dostlarının bu kadar sağlıklı büyümesinden büyük mutluluk duyuyor, önceki evleri daha karanlık olduğu için bu pek mümkün olmuyordu.

"Burada yaşamanın o kadar çok güzel yanı var ki… Bu evde gökyüzünün altında yaşıyormuş gibi hissediyorum; yukarı baktığımda bile içim huzurla doluyor. Bitkilere hep bayılmışımdır ama eski evimde ne yaparsam yapayım, bir türlü canlanmıyorlardı. Ama şimdi, çatı pencerelerinden süzülen doğal ışık sayesinde hepsi capcanlı ve harika görünüyor." diyor gülümseyerek.

 

Yarına hazırlıklı bir yuva

Aile, büyüyen ihtiyaçları doğrultusunda taşınma kararı aldı. Yakında ailelerine yeni bir bebek katılacağı için, büyüyen ailelerine uygun daha geniş bir yaşam alanına ihtiyaç duyuyorlardı. Yeni bir ev arayışı, onları pek çok farklı daireyle buluşturdu. Ama sonunda kalplerini fetheden yer, işte bu aydınlık ve ferah yaşam alanı oldu.

"Burası bize daha ilk anda evimizmiş gibi hissettirdi. Eğimli çatılar ve bol miktarda çatı penceresi tam olarak aradığımız şeydi," diyor Iva.

Daha düşük enerji maliyetleri, daha fazla tasarruf

Başta, daha büyük bir dairenin daha yüksek enerji faturalarına yol açacağından endişe ediyorlardı. Ancak, yeni evlerinde geçirdikleri ilk kıştan sonra tüm endişeleri hızla yok oldu. Önceki dairelerinin iki katı büyüklüğünde olmasına rağmen, ısıtma ve soğutma giderleri %50 daha düşük çıktı.

Bu etkileyici enerji verimliliği, binanın güçlü yalıtımıyla birlikte çatı pencereleri ve diğer açıklıkların iyi yalıtılmış olmasından kaynaklanıyor. Kışın güneşin sıcaklığı, doğal bir şekilde evi ısıtırken, yaz aylarında panjurlar güneşin ısısının %90’a kadar içeri girmesini engelliyor ve evi serin tutuyor.

VELUX ile akıllı ev konforu

Evde vakit geçirmeyi ve yemek yapmayı çok seven Iva, evin içinde her zaman hoş bir atmosfer olmasını çok önemsiyor, bu konfor ise akıllı sistemlerle daha da artıyor. VELUX ACTIVE iç mekan iklim sensörleri ile donatılmış galeri bölümündeki çatı penceresi, CO2 seviyeleri yükseldiğinde otomatik olarak açılır ve taze ve sağlıklı bir ortam sağlar.

"Bu daireyi almadan önce eşim, VELUX’ün sunduğu tüm özellikleri en ince detayına kadar araştırmıştı. Panjurlar, sineklikler gibi ekstra aksesuarlarla yağmur sensörüne sahip pencereleri daha da konforlu hale getirdi. Bu, özellikle küçük çocukları olan ebeveynler olarak bize büyük bir huzur veriyor. Eğer evden çıkmadan önce bir pencereyi kapatmayı unutursak, yağmur sensörleri devreye giriyor ve ilk yağmur damlasında pencereleri otomatik olarak kapatıyor." diye açıklıyor Iva.

Her güne keyif katmak için tasarlanmış bir ev

Günümüzün hızlı tempolu dünyasında, pek az insanın evde çok zaman geçirme lüksü var. Ama Iva ve ailesi için, gerçekten bir sığınak gibi hissettiren bir yaşam alanı oluşturmak olmazsa olmazdı.

"Hayat artık öyle bir hızda akıyor ki, durup küçük şeylerin kıymetini bilmeye neredeyse hiç vaktimiz kalmıyor." diye düşünüyor. "İşte bu yüzden hafta sonları ailemle birlikte zaman geçirmeye özellikle önem veriyorum. Evimizin huzurlu havasını birlikte yaşamak gerçekten çok kıymetli."

Paylaş